Baston Park Hakkında

Bastonun Hikayesi

Baston kelimesi sözlükteki anlamıyla; yürürken dayanmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılan araçtır.
H.1306-M.1889 tarihli Kastamonu Salnamesi’nde yer alan bilgilere göre; ‘‘Devrek’te ceviz ağacından yapılan; sandık (çeyiz), masa, konsol, sigara ağızlığı gibi bazı eşyalar büyük rağbet görmektedir. Devrek tarihi araştırmacıların sıklıkla başvurdukları H.1310-M.1892 yılında neşredilen Kastamonu Salnamesi’nin ‘Masnuat/El Sanatları’ bölümünde; ‘‘Devrek kasabasında ceviz ağacından yapılan sandık, masa, konsol, sigara ağızlığı ve baston gibi şeyler memnuniyet verici şekilde olup, bundan böyle her yönüyle ilerleyeceği ve bu iş kolunun Devrek sanayisi içinde büyüyeceği, Devrek sanayisini de büyüteceği’’ belirtilmektedir.

Bilinen ilk baston ustasının Ali Ziya Efendi olduğuna dair bir rivayet bulunmaktadır. Bu rivayete göre Ali Ziya Efendi, askerliğini yaptığı sırada, Mısır’da İngilizlere esir düşmüştür. Esareti sırasında İngilizlerin şemsiyelerini onaran Ali Ziya Efendi, giderek baston, asa ve pipo yapımına yönelmiştir. Devrek’e dönüşüyle de Devrek Bastonu yapmaya başlamıştır. 1892 tarihli Kastamonu Salnamesinde, Devrek’te Osmanlı döneminde bastonculuğun bir zanaat kolu olarak yaşamış olduğu bilgisine yer verilmesi ve Ali Ziya Efendinin nüfus kayıtlarından hareketle 1908 yılında Devrek’e döndüğü bilgisi bize; Ali Ziya Efendi’nin ilk baston ustası olmadığı; ancak bastonculuk sanatını bambaşka yerlere taşıdığı yargısını ortaya çıkarmaktadır.

Devrek bastonlarında hammadde ağaç olarak; kızılcık ağacı, akça ağaç, akgürgen, ceviz, çam, gül, döngel (muşmula), çınar, kayın ağacı, fındık ağacı, meşe, kiraz ağacı ve porsuk ağacı kullanılmaktadır. Bastonculukta kullanılan ağaç bir yıl kurutulur. Kuruyan, deforme olan ağaç ısı ile tavlanarak düzeltilir.

Klasik Devrek bastonunda en çok kullanılan baston formu, burma ve bu formda yer alan yılan figürüdür. Baston yüzeyinde burma formunun kolay olması ve yılan figürünün bu forma uygun düşmesi nedeni ile oldukça fazla miktarda kullanılmaktadır… Çoban tekniği Devrek yöresine ait bir terimdir. Kızılcık ağacı dalları kesilmeden önce üzerine belirli aralıklarla bıçak ile vurulması sonucu dallarda çıkıntılar oluşur. Çıkıntılı bu görünüm, çoban çentiği olarak nitelendirilmektedir.

Devrek’te klasik baston motiflerinin yanında gül kabartma, sedefli ve değişik hayvan başlıklı takma saplı bastonlar (at, kartal, ördekbaşlı, koşan at, kurt vb.) yapılmakta ve bu bastonlarda bitkisel ve geometrik bezemeler de oldukça fazla görülmektedir. (ÇELİKDÖNMEZ,M.,Ömer, Raşit, 2009,s:107)

Devrek bastonu 9 aşamada yapılmaktadır. Bu aşamalar fırınlama, tornalama, gövde, sap kesimi, uç takmak, sistire ve zımpara, renklendirme, süsleme işleme ve son aşama olan vernikleme işlemidir. Fırınlamada ağaç 180-240 derece sıcaklıkta yumuşatılıp, istenilen şekilde düzeltme tahtasında düzeltilir. Tornalamada sap takılacak kısmı, işleme yapılacak gövdesi ve uç takılacak bölümleri çekilerek hazırlanır. Tornada işlenen gövdeye fatura açılır ve işlenecek yılan, baklava dilimi vs. şekilde taksimatı yapılır. Gövdedeki şekle en uygun sap modeli seçilir ve son kesimleri ve düzelmesi sap kesimi aşamasında yapılır. Uç takma aşamasında ise, tornada uç takılması için açılmış olan kısma boynuz ucu ve polyamit delinerek kavelaya tutkalla monte edilir. Kuruduktan sonra gövdeye göre göze hoş görünecek şekilde temizliği yapılır. Sistire ve zımpara işlemi de tamamlandıktan sonra baston ya çini mürekkebi ile ya da saf nitrik asit ile yakılarak boyanır. Devrek bastonunu diğer bastonlardan ayıran en önemli özelliği de budur. Süsleme-işleme her ustanın bir bakıma kendi kimliğini yansıttığı, sapın hemen altında yer alan 5-7 cm.lik bölümü çiçek veya başka simgelerle süslediği aşamadır. Son olarak vernikleme işlemi yapılır. Vernikleme de daldırma ve süzme işlemleri ile yapılır. Daha sağlıklı olduğu düşünülen daldırma yöntemi ile iyi vernikli bir yüzey elde edene kadar belirli zaman aralıklarıyla bu işlem 7-8 defa tekrarlanır. (ÇELİKDÖNMEZ,M.,Ömer,Raşit,2009,s:114-117)

Devrek’i bastonla ölümsüzleştiren, özdeştiren ve bu kültürün kuşaklar arası aktarımında emeği geçen/geçmeye devam eden ustalardan bazıları şöyledir; Ahmet BASTONCU, Hasan SALMAN, Hakkı SALMAN, Abdullah SALMAN, Abdülaziz SALMAN, Hüseyin SALMAN, Abdullah KARAÖZ, Abdulbaki BASTONCU, Mustafa Rahmi DİLEK, İsmail Hakkı SALMAN, Cemal SALMAN, Akif ATİLLA, Fehmi IŞIK, Münteka ÇELEBİ, Tansel IŞIK, Mürvet OKUR, Raşit KORUM, Bülent KORUM, Nihal KORUM, Ayşegül KORUM YURDADUR, Aysel KORUM, Tülay KORUM, Ayfer KORUM, Cemile KORUM, Hikmet İNCİRCİ, Birol DEMİR, Gönül DEMİR, Erdoğdu ÖZCAN, Rüştü ÇELEBİ…

Baston Park Baston Yapımı

Ünlü baston ustası Münteka ÇELEBİ’nin sözleri: “Oğlum , Ben çok ağır yükler taşıdım; Borçtan ağırını bilmedim. İyi yemekler yiyip, insanlar ile hoşça vakitler geçirdim; Afiyet ve ibadetten güzelini bilmedim. Nice sıkıntılar çektim; Muhtaç olmaktan acısını bilmedim. Dünya güzellerini gördüm; Sanattan daha güzelini bilmedim. Baston her yerde bastondur; üzerinde sanat eseri varsa o Devrek Bastonu’dur. Devrek bastonu, bir sevgi, bir duyarlılık, bir aşk mahsulüdür.”